Kurucu Vakıflar

ÜNİVERSİTEMİZİN KURUCUSU

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 25.08.2009 tarih ve 487/406 sayılı Vakıflar Meclisi kararı ve 15.04.2010 tarih ve 5981 sayılı kanunla kurulmuştur.

Kurucu (Mazbut) Vakıflar

- Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı
- Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı
- Nurbanu Valide Sultan Vakfı
- Hatice Sultan Vakfı
- Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı

FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ KURUCU VÂKIFLARI

Sultan II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed)

Osmanlı padişahlarının yedincisidir. 1432 yılında Edirne’de doğdu. Sultan II. Murad’ın dördüncü oğludur. On iki yaşında iken babası tarafından tahta çıkarıldı. Siyasi ve askeri gelişmeler dolayısıyla tahtı terk ederek 1444 yılında lalalarıyla beraber Manisa’ya vali olarak gönderildi. Bu dönemde babasının bazı seferlerine katıldı.

Sultan II. Murad´ın vefatı üzerine 1451 yılında Edirne’de tahta çıktı. En büyük hedefi İstanbul´u almaktı. 1452 yılında dört buçuk ayda Rumeli Hisarı´nı inşa ettirdi. Kuşatma hazırlıkları devam ederken Bizans İmparatoruna kenti teslim etmesini bildirdi. Edirne’deki bir yıllık yoğun hazırlıklardan sonra büyük yürüyüş şubat ayında başladı ve nisan başına kadar İstanbul’un kara surları önünde büyük biryığınak yapıldı. 6 Nisan 1453’te başlayan İstanbul kuşatması 29 Mayıs 1453’te tamamlandı.

İstanbul’un fethi Batı dünyası tarafından Yeniçağ´ın başlangıcı kabul edildi. Bu fetih sayesinde Sultan II. Mehmed kendini dünya imparatorluğunun varisi gibi gördü ve mutlak bir iktidar kazandı. İstanbul’un fethi, bütün Avrupa’da heyecanla karşılandı. Papa V. Nicolas, İtalyan devletleri arasında birlik istedi ve bütün Hristiyanları Haçlı bayrağı altına davet etti.

Ege adalarının pek çoğu, Trabzon Rum İmparatorluğu ve Bosna fethedildi. Karaman Beyliği ve Kırım ilhak edildi.

İstanbul Üniversitesi´nin temelini oluşturan Sahn-ı Seman Medreseleri onun tarafından kuruldu. İstanbul devletin merkezi olduğu gibi bir ilim merkezi haline de geldi.

Fatih Sultan Mehmed, 3 Mayıs 1481’de vefat etti. Fatih Camii önündeki türbesinde medfundur. Avni mahlasıyla şiirler yazan Fatih, divanı olan ilk Osmanlı padişahıdır.

Sinan Ağa bin Abdurrahman (Mimar Sinan)

Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu (1492). Mimar Koca Sinan diye bilinir. Yeniçeri olarak Belgrad ve Rodos seferlerine katıldı. 1538 Boğdan seferi sırasında Prut nehri üzerinde birkaç günde ahşap bir köprü inşa etti. Sefer dönüşü hassa mimarbaşılığına getirildi. Baş mimar olarak ilk eseri Hürrem Sultan adına 1539’da inşa ettiği Haseki Külliyesidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın genç yaşta ölen oğlu Şehzade Mehmed hatırasına yaptırdığı Şehzade Külliyesi (1548) ilk önemli eseridir. Süleymaniye Külliyesi (1550-1557) ile İstanbul´a damgasını vurdu.

Üsküdar Mihrimah Sultan Camii (1547), Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii (1565), Kadırga Sokollu Camii (1571), Kasımpaşa Piyale Paşa Camii (1572), Edirne Selimiye Camii (1574), Mağlova Kemeri (1554-1563), Büyükçekmece ve Drina Köprüleri diğer önemli eserleridir.

Balkanlar’dan Ortadoğu ve Arabistan’a uzanan geniş coğrafyada yüzlerce eser yaptı. Mimarbaşı olarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde yirmi sekiz, II. Selim döneminde sekiz, III. Murad döneminde de on dört sene baş mimarlık yaptı. Osmanlı mimarisine yeni bir soluk getirmiştir. Koca Sinan’ın eserleriyle Osmanlı mimarisinin klasik üslubu oturmuş ve geniş bir ifade zenginliğine kavuşmuştur.

Sinan Ağa, 1588 yılında İstanbul’da vefat etti. Kabri, Süleymaniye Külliyesi yanındadır. Ümmühan ve Neslihan isminde iki kızı, Mehmed adında oğlu vardı. Oğlu, kendisi hayattayken vefat etti. Hanımı ise Mihri Hatun idi.

Dindar bir kişi olan Mimar Sinan Ağa, İstanbul’da kendi oturduğu semte mescit ve sıbyan mektebi yaptırmıştır. Evini ve dükkânlarını sağlığında vakfetmiştir.

Nurbanu Valide Sultan

Sultan II. Selim’in hasekisi, III. Murad’ın annesidir. Dördü kız beş çocuk dünyaya getirdi. 1566 yılında II. Selim’in tahta çıkmasıyla Şehzade Murad’ın annesi sıfatıyla haseki, oğlunun tahta çıkmasıyla da valide sultan oldu. Sultan III. Murad’ın annesine göstermiş olduğu büyük saygı ve ona tahsis edilen yüksek meblağlara ulaşan maaş, valide sultanlığın hanedan içinde güçlü bir mevki haline gelmesini sağladı.

Nurbanu Sultan, vakıf ve hayır işlerine önem verdi. Vakfiyesinden dindar ve hayırsever bir hanım olduğu anlaşılmaktadır. İstanbul’da Mercan, Alemdağ ve Langa’da yaptırdığı cami, mescid, imaret ve hamam gibi eserlerin yanında özellikle Üsküdar’da inşa ettirdiği Atik Valide Camii ve Külliyesi ile tanınmaktadır. Mimar Sinan’ın tasarlamış olduğu külliye cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, darülhadis, darülkurra, imaret, tabhane, kervansaray, darüşşifa ve hamamdan oluşmaktadır.

Vakfiyesinde kurduğu külliyenin ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, imarette bayram ve kandil gibi özel günlerde hangi yemeklerin pişeceği bile belirtilmiştir. Sultanın külliye içindeki kütüphanesi, Osmanlılarda bir kadın tarafından kurulmuş ilk kütüphane olma özelliği taşımaktadır. Cami ve külliyeye gelir sağlamak üzere Sivas’ın güneyinde geniş bir bölgeyi içine alan Yeni İl kazasının vergi gelirleri sultana verilmiş o da bunları Üsküdar’daki cami ve külliyesine vakfetmiştir.

Nurbanu Sultan, 1583’te İstanbul’da vefat etti. Ayasofya avlusundaki Sultan II. Selim Türbesi’nde medfundur.

Hatice Turhan Sultan

Sultan İbrahim’in baş hasekisi, Sultan IV. Mehmed’in annesidir. 1 Ocak 1642’de İbrahim’in ilk şehzadesi Mehmed’i doğurunca baş haseki oldu. 1648’de İbrahim’in tahttan indirilip oğlu IV. Mehmed’in yedi yaşında padişah olmasıyla valide sultan unvanını aldı. Sultan IV. Mehmed’den başka Atike Sultan isminde bir kızı vardı.

1651’de Kösem Sultan’ın vefatıyla nüfuzu artan Turhan Sultan Darüssaade Ağası Uzun Süleyman Ağa ile Mekki Kalfa’yı kendisine danışman yaptı. Mimar Kasım Ağa’nın önerisiyle 1656’da Köprülü Mehmed Paşa’yı olağanüstü yetkilerle sadrazamlığa getirdi.

1660’a doğru IV. Mehmed’in saltanat işlerini yürütecek yaşa gelmiş olması nedeniyle siyasetle ilgisini kesti. Haslarından edindiği servetle hayır işlerine yöneldi. 1660’ta Çanakkale Boğazı’nda “Yeni Kal’alar” olarak anılan istihkâmları ve bir cami yaptırdı. İstanbul’da temelleri 1598’de Safiye Sultan tarafından atılan fakat yarım kalan Yeni Camii Külliyesi’nin yapımını 1665’te tamamlattı. 1680’lerde sağlığı giderek bozuldu. 5 Temmuz 1683’te vefat etti.  Yeni Cami avlusundaki türbesinde medfundur.

Hacı Abdülaziz Ağa

Sultan I. Mahmud döneminde yaşadı. Abdullah oğlu Hacı Abdülaziz Ağa, Batı Anadolu’da Peçin Kazası’na bağlı Milas kasabasında Ahmed Çavuş Mahallesi’nde yaşayan bir şahıs olup mallarını 1737-1739 yılında vakfetmiştir. Vakfiyesinden öğrendiğimize göre Milas’ta yirmi odalı bir medrese yaptırmıştır. Müderrisin günlük akçesinin 60 olmasından 60’lı medrese olduğu anlaşılmaktadır. Tekfur Anbarı isimli çiftliğini bu medresenin giderlerini karşılamak üzere vakfetmiştir.